Aramak İstediğiniz Kelimeyi Girip, Arama Butonuna Tıklayınız...

Okul Çağında Beslenme

Kişiye Özel İlgi AKTIP ta

Okul Çağında Beslenme

Okul Çağında Beslenme

Okul çağı çocukları için sağlıklı beslenme önerileri nelerdir? Sağlıklı ve dengeli beslenme yaşamın her aşamasında temel bir ihtiyaçtır. Ancak, büyüme ve gelişmenin hız kazandığı, öğrenme ve kavrama yeteneklerinin geliştiği okul çağında, beslenmenin önemi daha da artar. Okul çağındaki çocukların beslenmesi sadece fiziksel gelişimi desteklemekle kalmaz, aynı zamanda hastalıklara karşı korunmada da kritik bir rol oynar. Günümüzde, Akdeniz tipi beslenme en sağlıklı beslenme biçimi olarak genel kabul görmektedir. Çocukların sağlıklı ve dengeli bir beslenme alışkanlığı edinmeleri için, günlük olarak "dört besin grubu"nun yeterli miktarda tüketilmesi önerilir. Bu dört besin grubu; süt grubu, et–yumurta–kuru baklagil grubu, sebze–meyve grubu, ekmek ve tahıl grubunu içerir. Okul çağındaki çocukların yaşlarına, kilolarına ve fiziksel aktivitelerine uygun olarak bu besin gruplarından yeterli miktarlarda almalarını sağlamak önemlidir.

Özel Aktıp Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları branşı hekimlerinden Uzman Doktor Gülden AK; ‘Okul Çağında Beslenme’ konusu hakkında bilgileri açıkladı.

Beslenmede, günlük enerjinin %30'u yağlardan, %45-50'si karbonhidratlardan ve %15-20'si proteinlerden oluşmalıdır. Ayrıca, lif ve posalı gıdaların belirli miktarlarda tüketilmesi önemlidir. Düşük yağlı, düşük kolesterollü ve lif açısından zengin bir beslenme şekli, ileri yaşlarda bazı kanser türleri ve kalp-damar hastalıklarından korunmada etkili olabilir.

Okul çağındaki çocuklar için, günlük lif ihtiyacı 1-2 porsiyon sebze, 1-2 porsiyon meyve, 5-6 dilim tam buğday unlu ekmek ve haftada 1-2 porsiyon kuru baklagille karşılanabilir. Ergenlik döneminde ise maksimum büyüme potansiyellerine ulaşabilmek için günde 5-6 dilim tam buğday unlu ekmek, 4-5 porsiyon sebze-meyve ve haftada 2 porsiyon baklagil tüketimi önerilir. Ancak aşırı lifli besin tüketimi, kalsiyum başta olmak üzere çeşitli minerallerin emilimini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, kalsiyumun büyük bir kısmı ergenlik döneminde depolanır ve süt, peynir, yoğurt gibi süt ürünleri beslenmeye eklenmelidir.

Özellikle genç kızların, proteinli besinleri ve demir emilimini arttıracak şekilde taze sebze ve meyvelerle düzenli olarak tüketmeleri önemlidir. Ayrıca, çay tüketiminden kaçınılması, demir eksikliğini önlemek için önemlidir. Günlük demir ihtiyacı, sabah kahvaltısında 1 yumurta, öğle öğününde 1 porsiyon etli sebze yemeği, akşam öğününde kuru baklagillerle karşılanabilir. Haftada 2 kez 1-2 kase kuruyemiş ve kuru meyve de demir gereksinimini destekler. Bitkisel kaynaklı demirin emilimi düşük olduğu için, bu besinlerin mandalina, portakal, biber gibi C vitamini açısından zengin besinlerle birlikte tüketilmesi önerilir. Belirli bir besinin ya da besin grubunun uzun süre red edilmesi, büyüme için gerekli olan bazı besin öğelerinin eksikliğine neden olabilir. Bu nedenle, red edilen besin zaman zaman farklı şekillerde sunulmalıdır.

Yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin büyüme ve gelişmelerinin sekteye uğradığı, dikkat sürelerinin kısaldığı, algılamalarının azaldığı ve öğrenme süreçlerinde güçlük çektikleri belirtilmektedir. Sağlıklı beslenen çocukların, yetersiz ve dengesiz beslenenlere kıyasla okul başarılarının daha yüksek olduğu gözlemlenmektedir. Ayrıca, okul sağlığı programlarının kalitesinin ve yaygınlığının artmasıyla çocukların bilişsel gelişimlerinin ve akademik başarılarının arttığı rapor edilmiştir. Bu bağlamda, okul sağlığı programlarında sebze ve meyve tüketiminin artırılması, yüksek yağ içerikli besinlerin ve şekerli içeceklerin tüketiminin azaltılması, su tüketiminin artırılması, porsiyonların kontrol altında tutulması ve televizyon izleme süresinin sınırlanması hedeflenmelidir.

Okul çağındaki çocukların yemek alışkanlıklarını inceleyen araştırmalarda, neredeyse yarısının sebze tüketmediği, % 20-30'unun meyve yemediği, ancak atıştırmalıkları sık sık tercih ettiği ve öğün atladığı gözlemlenmiştir. Öğün atlama, okul çağındaki çocuklar arasında oldukça yaygın bir olumsuz yeme davranışıdır. Bu zira öğün atlama, vücudun ihtiyaç duyduğu besin öğelerinin diğer öğünlerde karşılanmasını zorlaştırarak kötü beslenmeye yol açabilir.


Ülkemizde ve dünya genelinde yapılan birçok araştırma, okul çağındaki çocukların en sık atladığı öğünün kahvaltı olduğunu göstermektedir. Kahvaltı, okul çağında özellikle ihmal edilen bir öğündür. Günün en önemli öğünü olarak kabul edilen kahvaltının ayrıca en çok göz ardı edilenidir. Akşam yemeği ile kahvaltı arasında ortalama olarak 10-12 saatlik bir süre geçmektedir. Bu nedenle sabah kahvaltısında çocuğun beslenmesi ve enerji alması, hem zihinsel faaliyetler hem de mide sağlığı açısından kritiktir. Kahvaltı yapmayan çocukların derslerde konsantre olmakta zorlandığı, algılamalarının düşük olduğu, dikkat sürelerinin kısa olduğu ve öğrenme güçlüğü çektikleri belirtilmektedir. Bununla birlikte, düzenli olarak kahvaltı yapmanın okul başarısını artırdığı, öğrenme ve hafıza gibi birçok zihinsel ve davranışsal fonksiyonu olumlu yönde etkilediği bilinmektedir.

Türkiye'de ilköğretim çağındaki çocukların çoğunluğu, beslenme ihtiyaçlarını okulda getirdikleri veya kantinden satın aldıkları yiyeceklerle karşılamaktadır. Bu yaş grubu, büyük bir zaman dilimini okulda geçirir ve en az bir öğünlerini okulda tüketir, bu da onlara pratik beslenme alışkanlıkları kazandırabilir. Beslenme çantası getirmeyen çocuklar, kantinlerden veya okulun çevresindeki satış noktalarından yiyecek alarak karınlarını doyururlar. Amerika'da yapılan bir çalışmada, fast food restoranlarının büyük bir bölümünün okula yakın konumlandığı belirtilmiştir. Ebeveynlerin çalışması, çocuklara yeterince zaman ayıramamaları ve çocukların ev dışında yemek yeme alışkanlıklarının artması gibi faktörler, ebeveynlerin çocuklarının beslenme alışkanlıklarını takip etmelerini zorlaştırmaktadır.

Son araştırmalar, okul çağındaki çocukların şeker, hazır meyve suları, gazlı içecekler gibi ürünleri fazla tükettiğini; süt ürünleri, taze sebze ve meyveleri ise yetersiz aldıklarını göstermektedir. Bu nedenle demir, kalsiyum, lif ve antioksidan vitaminlerinin eksikliği yaşanmaktadır ve beslenme kalitesi düşük seviyededir. Ek olarak, günlük enerji alımının yıllar içinde arttığı ve okul çağındaki çocuklar arasında obezitenin hızla arttığı rapor edilmiştir.

Yayın tarihi: 07.Ekim.2023

"Bu içeriğin geliştirilmesinde Aktıp Hastanesi uzman hekimleri katkı sağlamıştır. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz."

Online Randevu Oluştur