Göz kuruluğu nedir? Göz kuruluğu neden olur? Göz kuruluğu belirtileri nelerdir? Göz kuruluğu nasıl geçer? Göz kuruluğu baş ağrısı yapar mı? Göz kuruluğu, gözlerin yeterince nemlenmemesi durumudur. Gözlerin doğal olarak nemli olmaması veya yeterince göz kapağı hareketi olmaması durumunda göz kuruluğu ortaya çıkabilir. Göz kuruluğu, rahatsızlık hissi, kaşıntı, yanma, kızarıklık, bulanık görme ve hatta gözlerde hassasiyet gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Göz kuruluğunun birçok sebebi olabilir. Bunlar arasında yaşlanma, hormonal değişiklikler, uzun süre bilgisayar veya cep telefonu kullanımı, kuru hava, sigara dumanı, kontakt lens kullanımı, bazı ilaçlar, göz kapağı sorunları ve bazı sağlık sorunları yer alabilir. Ayrıca, gözyaşı üretiminde azalma veya gözyaşının kalitesinde bozulma da göz kuruluğuna neden olabilir. Göz kuruluğu teşhisi için bir göz doktoruna başvurmak önemlidir. Doktorunuz gözlerinizi inceleyerek, gözyaşı üretimini ölçebilir ve gözyaşının kalitesini değerlendirebilir. Ayrıca, göz kapaklarınızın durumunu da kontrol edebilir. Göz kuruluğu tedavisi, altta yatan nedenlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Tedavi seçenekleri arasında suni gözyaşı kullanımı, göz kapağı masajı, iltihap önleyici damlalar, kontakt lens kullanımına ara verme, nemlendirici göz damlaları, besin takviyeleri ve hatta bazı durumlarda cerrahi müdahale yer alabilir. Ayrıca, günlük yaşamda bazı alışkanlıkları değiştirmek de göz kuruluğunu hafifletebilir. Örneğin, düzenli aralıklarla bilgisayar ekranından uzaklaşmak, odadaki nem seviyesini artırmak, sigara içmemek ve güneşli havalarda güneş gözlüğü takmak gibi alışkanlıklar göz sağlığını olumlu yönde etkileyebilir.
Göz kuruluğunun belirtilerini hafifletmek ve göz sağlığını korumak için düzenli olarak göz doktorunuza muayene olmak önemlidir. Ayrıca, belirtiler arttığında vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak gereklidir. Unutulmamalıdır ki göz kuruluğu ciddi bir rahatsızlık olabilir ve ihmal edilmemelidir.
Özel Aktıp Hastanesi Göz Hastalıkları branşı hekimlerinden Op. Dr. Ergin ER, Göz Kuruluğu hakkında sorulara cevap verdi.
Göz Kuruluğu Sebepleri
Göz kuruluğu neden olur? Göz kuruluğu, birçok farklı faktörden kaynaklanabilen yaygın bir göz rahatsızlığıdır. Gözyaşlarının yetersiz üretimi veya hızlı buharlaşması, göz kuruluğunun temel nedenidir.
Yaş ilerledikçe, vücutta olduğu gibi gözyaşı bezlerinin üretimi de azalır. Bu durum, özellikle menopoz sonrası kadınlarda yaygın olarak görülür ve göz kuruluğuna yol açabilir.
Hormonal değişiklikler, özellikle menopoz, gebelik ve doğum kontrol haplarının kullanımı sırasında gözyaşı üretimini etkileyebilir. Bu durum, gözlerin daha kuru olmasına neden olabilir.
Rüzgarlı, kuru ve düşük nem oranına sahip ortamlarda bulunmak gözyaşlarının daha hızlı buharlaşmasına neden olabilir. Klima, ısıtıcılar ve hava kirliliği de göz kuruluğunu tetikleyebilir.
Uzun süre bilgisayar, tablet, telefon veya televizyon ekranına bakmak, göz kırpma sıklığını azaltır. Gözler daha az kırpıldığında, gözyaşı filmi yeterince yenilenemez ve göz yüzeyi kurur.
Antihistaminikler, antidepresanlar, tansiyon ilaçları ve bazı diüretikler gibi ilaçlar, gözyaşı üretimini azaltarak göz kuruluğuna neden olabilir. Sjögren sendromu gibi otoimmün hastalıklar, gözyaşı bezlerine zarar vererek gözyaşı üretimini düşürebilir.
Romatoid artrit ve lupus gibi diğer kronik hastalıklar da göz kuruluğu riskini artırır. Uzun süreli kontakt lens kullanımı, gözyaşlarının buharlaşmasını artırabilir ve göz yüzeyinde rahatsızlığa neden olabilir.
Kontakt lensler, gözyaşı filminin doğal dengesini bozarak kuruluğa yol açabilir.
Göz cerrahisi, özellikle lazerle yapılan kırma kusuru düzeltme ameliyatları (LASIK), gözyaşı üretimini geçici veya kalıcı olarak azaltabilir. Bu tür operasyonlar sonrası göz kuruluğu sıkça rapor edilen bir yan etkidir.
İlgili İçerik: Kuru Göz Sendromu
Göz Kuruluğu Tipleri
Göz kuruluğu, gözyaşı üretiminin azalması veya gözyaşlarının hızlı buharlaşması nedeniyle ortaya çıkan bir durumdur. Bu durumun farklı tipleri mevcuttur ve her biri farklı mekanizmalarla oluşur.
Azalmış Gözyaşı Üretimi (Aqueous Deficient Dry Eye): Bu tip göz kuruluğu, gözyaşı bezlerinin yeterli miktarda gözyaşı üretememesi nedeniyle ortaya çıkar. Gözyaşlarının temel görevi, göz yüzeyini nemli tutmak ve göz sağlığını korumaktır. Yeterli gözyaşı üretimi olmadığında, göz yüzeyi kurur ve rahatsızlık hissi meydana gelir.
• Yaşlanma: Yaş ilerledikçe gözyaşı üretimi doğal olarak azalabilir.
• Sjögren Sendromu: Bu otoimmün hastalık, gözyaşı bezlerine zarar vererek gözyaşı üretimini düşürür.
• Sistemik Hastalıklar: Diyabet, romatoid artrit gibi kronik hastalıklar gözyaşı üretimini olumsuz etkileyebilir.
Artmış Gözyaşı Buharlaşması (Evaporatif Dry Eye): Artmış gözyaşı buharlaşması, göz yüzeyini kaplayan gözyaşı filminin yeterince uzun süre kalmaması nedeniyle meydana gelir. Bu durum, gözyaşı filminin lipid (yağ) tabakasının yeterince kaliteli olmamasından kaynaklanabilir. Lipid tabakası, gözyaşının buharlaşmasını engelleyerek göz yüzeyini korur. Bu tabakada sorun olduğunda, gözyaşı hızlı bir şekilde buharlaşır ve göz kuruluğu gelişir.
• Meibomian Bezi Disfonksiyonu: Göz kapaklarındaki Meibomian bezleri, gözyaşı filmine yağ salgılar. Bu bezlerin tıkanması veya yeterince çalışmaması, gözyaşı buharlaşmasını artırır.
• Çevresel Faktörler: Rüzgar, kuru hava, klimalı ortamlar gibi çevresel faktörler, gözyaşlarının hızlı buharlaşmasına neden olabilir.
• Kontakt Lens Kullanımı: Uzun süreli kontakt lens kullanımı, gözyaşı filmini bozarak buharlaşmayı hızlandırabilir.
Karışık Tip Göz Kuruluğu: Bazı durumlarda, göz kuruluğu hem azalmış gözyaşı üretimi hem de artmış gözyaşı buharlaşmasının kombinasyonu olarak gelişebilir. Bu karışık tip, tedavi edilmesi daha zor olabilen ve genellikle daha ciddi semptomlara neden olan bir göz kuruluğu türüdür.
Göz Kuruluğu Belirtileri
Göz kuruluğu belirtileri nelerdir? Göz kuruluğu, göz yüzeyinin yeterince nemlenememesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur ve birçok rahatsız edici belirtiye yol açabilir. Göz kuruluğu belirtileri, genellikle gözyaşı üretiminin azalması veya gözyaşlarının hızlı buharlaşması nedeniyle göz yüzeyinin koruyucu tabakasının bozulmasından kaynaklanır. Bu belirtiler hafif rahatsızlıklardan ciddi göz problemlerine kadar değişebilir. Göz kuruluğunun en yaygın belirtisi, gözlerde sürekli bir kuruluk hissidir. Gözlerinizdeki nem eksikliği, göz yüzeyinde rahatsızlığa neden olur ve sanki gözleriniz kuru bir ortamda kalmış gibi hissedersiniz. Kuruyan göz yüzeyi, yanma ve batma hissine yol açabilir. Bu his, genellikle gözlerde "kum varmış" gibi rahatsız edici bir duyguya sebep olur. Özellikle uzun süre bilgisayar ekranına bakmak gibi gözleri yoran aktiviteler sonrasında bu belirtiler daha da belirginleşir. Göz kuruluğu, gözlerde kızarıklığa neden olabilir. Gözlerin nemlenmemesi, kan damarlarının genişlemesine ve kızarıklığın artmasına yol açar. Bu kızarıklık, genellikle çevresel faktörler veya uzun süreli göz yorgunluğu ile daha da şiddetlenebilir. Göz kuruluğu, gözyaşı filminin düzgün yayılmaması nedeniyle geçici bulanık görmeye neden olabilir. Göz yüzeyi yeterince nemlenmediğinde, ışığın göz içinde düzgün bir şekilde kırılmasını engeller ve net bir görüş sağlamak zorlaşır. Göz kuruluğu olan kişiler, parlak ışıklara karşı daha hassas hale gelebilirler. Bu durum, fotofobi olarak da bilinir ve gözlerin parlak ışık kaynaklarına maruz kaldığında rahatsızlık hissetmesine neden olur. Göz kuruluğu, gözlerin daha çabuk yorulmasına neden olabilir. Özellikle uzun süreli okuma, bilgisayar kullanımı veya televizyon izleme gibi aktiviteler sırasında gözler daha hızlı yorulur ve bu da göz yorgunluğunu artırır. İlginç bir şekilde, göz kuruluğu olan bazı kişilerde gözlerde aşırı sulanma görülebilir. Bu, gözlerin kuruluğa karşı bir savunma mekanizması olarak, düşük kaliteli, suya dayalı gözyaşları üretmesinden kaynaklanır. Ancak bu gözyaşları, gözleri yeterince nemlendirmekte başarısızdır ve sorunu tam olarak çözmez. Göz kuruluğu, kontakt lens kullanan kişilerde lenslerin rahatsızlık vermesine veya lenslerin uzun süre takılamamasına yol açabilir. Lenslerin gözyaşı filmi üzerinde hareket etmesi zorlaşır ve bu da kuruluk hissini artırır.
Kuru Göze Ne İyi Gelir?
Göz kuruluğu, günlük yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir sorundur. Bu rahatsızlıkla başa çıkmak için çeşitli yöntemler ve tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Kuru göze iyi gelen uygulamalar, gözyaşı üretimini artırmayı, mevcut gözyaşlarının buharlaşmasını engellemeyi ve göz yüzeyini rahatlatmayı hedefler. Suni gözyaşı damlaları, göz kuruluğunun en yaygın ve etkili tedavi yöntemlerinden biridir. Bu damlalar, göz yüzeyini nemlendirerek rahatlama sağlar ve gözyaşı filminin yeniden oluşmasına yardımcı olur. Reçetesiz olarak temin edilebilen suni gözyaşları, genellikle hafif ve orta şiddetli göz kuruluğu vakalarında kullanılır. Omega-3 yağ asitleri, gözyaşı üretimini destekleyen ve iltihaplanmayı azaltan önemli besin maddeleridir. Somon, uskumru gibi yağlı balıklar, ceviz, chia tohumu ve keten tohumu gibi gıdalar omega-3 açısından zengindir. Diyetinizde bu tür besinlere yer vererek göz kuruluğu semptomlarını hafifletebilirsiniz. Ayrıca, omega-3 takviyeleri de bir seçenek olabilir. Sıcak kompres uygulamak ve göz kapaklarına nazikçe masaj yapmak, Meibomian bezlerinin (gözyaşındaki yağları salgılayan bezler) işlevini iyileştirebilir. Bu, gözyaşı filminin lipid tabakasını güçlendirerek gözyaşlarının daha yavaş buharlaşmasını sağlar. Sıcak kompres, günde birkaç kez 5-10 dakika boyunca uygulanabilir. Kuru hava, göz kuruluğunu artırabilir. Evde veya iş yerinde bir nemlendirici kullanarak ortamın nem seviyesini artırabilirsiniz. Ayrıca, klimalı veya ısıtıcıların yoğun olarak kullanıldığı ortamlarda bulunmak da göz kuruluğunu şiddetlendirebilir; bu yüzden bu cihazları kullanırken dikkatli olunmalıdır.
Uzun süre bilgisayar veya ekran başında kalmak, göz kuruluğunu artırabilir. Ekrana bakarken düzenli olarak göz kırpmak, 20-20-20 kuralını uygulamak (her 20 dakikada bir 20 saniye boyunca 20 feet uzaklığa bakmak) gözlerinizi dinlendirebilir ve kuruluğu azaltabilir. Rüzgarlı, tozlu veya kuru ortamlarda bulunuyorsanız, koruyucu gözlükler kullanmak gözlerinizi çevresel faktörlerden koruyarak gözyaşlarının buharlaşmasını engelleyebilir. Gözlükler, özellikle dış mekan aktiviteleri sırasında faydalıdır. Vücudun genel hidrasyon durumu, göz sağlığını da etkiler. Yeterli miktarda su içmek, gözyaşı üretimini destekler ve göz kuruluğunu azaltır. Günde en az 8 bardak su içmek, vücudun genel sağlığı için de faydalıdır.
Kuru Göz Tedavi Yöntemleri
Kuru göz tedavi yöntemleri, altta yatan nedenlere ve semptomların şiddetine bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Suni gözyaşı damlaları, kuru göz tedavisinin ilk adımıdır. Bu damlalar, göz yüzeyini nemlendirir ve gözyaşı filminin stabilitesini artırır. Hafif kuru göz vakalarında sıkça kullanılır. Jel formüller ise daha kalın bir yapıya sahip olup, gece kullanımı için uygundur ve daha uzun süreli nemlendirme sağlar. Gözyaşı kanal tıkaçları, gözyaşlarının burun yoluyla dışarı atılmasını engelleyerek, gözyaşlarının göz yüzeyinde daha uzun süre kalmasını sağlar. Bu yöntem, orta ve şiddetli kuru göz vakalarında, suni gözyaşı damlalarının yeterli olmadığı durumlarda uygulanır. Tıkaçlar, geçici veya kalıcı olabilir. Doktorlar, bazı durumlarda gözyaşı üretimini artırmak veya iltihaplanmayı azaltmak için reçeteli ilaçlar önerir. Siklosporin (Restasis) ve lifitegrast (Xiidra), gözyaşı üretimini teşvik eden ilaçlar arasındadır. Topikal kortikosteroidler ise kısa süreli kullanımlarda iltihabı azaltarak göz kuruluğunu hafifletebilir. Meibomian bezlerinin işlevini artırmaya yönelik tıbbi cihazlar da kuru göz tedavisinde kullanılır. Lipiflow gibi cihazlar, göz kapaklarına termal masaj yaparak tıkanmış bezleri açar ve gözyaşı filminin yağ tabakasını iyileştirir. Bu tedaviler, genellikle doktorun ofisinde uygulanır ve şiddetli kuru göz vakalarında tercih edilir. Bazı durumlarda, hastanın kendi kanından elde edilen serum gözyaşı damlası kullanılabilir. Bu damlalar, doğal büyüme faktörleri içerir ve gözyaşı filmine benzer özellikler gösterir. Şiddetli göz kuruluğu vakalarında etkili bir tedavi seçeneğidir.
Kuru göz tedavisi, semptomların şiddetine ve altta yatan nedenlere bağlı olarak kişiye özel bir yaklaşımla belirlenir. Tedavi sürecinde bir göz doktoru ile iş birliği yapmak ve doğru tedavi yöntemini seçmek, göz sağlığını korumak açısından son derece önemlidir.
Yayın tarihi: 09.Eylül.2024
"Bu içeriğin geliştirilmesinde Aktıp Hastanesi uzman hekimleri katkı sağlamıştır. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz."